20 Ağustos 2011 Cumartesi

Somali Heyet Gezisi III


Dünyanın en büyük mülteci kampı Doğu Afrika'da; Kenya-Somali sınırındaki Da'dab kampı. Yaklaşık 400.000 mülteci yaşıyor. Kamp yanılmıyorsam onbeş senedir Birleşmiş Milletler kontrolünde faaliyetini sürdürüyor. BM çok yardım toplamasına rağmen bizim kadar verimli hizmet üretemiyor. İstatistikler BM'in topladığı paranın çok büyük kısmını kendi ihtiyaçları için (güvenlik, maaşlar, yapılanma vs) harcadığını gösteriyor. Bizim kuruluşlarımız ise hem gönüllülük esasına göre çalıştığından hem de esnek olduğundan, topladıkları paranın neredeyse hepsini yardıma çevirip ihtiyaç sahiplerine aktarabiliyorlar.

Diğer bir mesele ise seneler boyu süren yardım çalışmalarına rağmen hala açlıktan ölen insanların olması. Bu da sorunu yardımla çözmenin imkansız olduğunu, bölgede kalıcı barış sağlanmadan yaşam şartlarının değişmeyeceğini gösteren çarpıcı bir örnek.





Birsonraki durak Cumhurbaşkanlığı kompleksi. Diğer binalardan farkı camlarının ve klimasının olması. Kompleksin içindeki camide cuma namazı kılındı. Diyanet işleri reisimiz güzel bir vaaz verdi;

- Eğer dünyanın bir yerinde bir insan açlıktan ölürse, bu noktaya ulaşabilecek tüm insanlar bu ölümden sorumludur. Bu imam-ı azam Ebu Hanife'nin fetvasıdır!

Daha sonra ortak basın açıklamasının yapılacağı salona geçtik. Sn. Başbakan ve Somali cumhurbaşkanının görüşmelerinin bitmesini beklerken, Sn. Hisarcıklıoğlu ile birlikte Somali dışişleri bakanı ile sohbet etme imkanımız oldu;

- Sizler bu ziyaretin bizler için ne manaya geldiğini, ne kadar önemli olduğunu bilemezsiniz. Geçen hafta İngiliz bakan geldi. Dev zırhlı kamyonla gezdi ve halkın içine karışmadı. Tüm dünyaya Somali çok tehlikelidir, gitmeyin imajı verdi. Siz ise kalabalık bir heyetle geldiniz, ailelerinizi getirdiniz, bizim içimize girdiniz. Herkese yanımızda olduğunuzu gösterdiniz. Bize destek verdiniz. Siz tüm dünyaya olumlu örnek oldunuz.

Basın toplantısında ise Sn Basbakan'ın sözleri sık sık alkışlarla kesildi.



Daha sonraki durağımız Kızılay'ın başka bir kampın kenarına kurduğu sahra hastanesi. Temizliği, düzeni ve yapılan çalışmayı görünce bir defa daha milletimle ve Kızılay'la gurur duydum. Göğsüm kıvançla doldu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder