FAS’TAKİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ: PJD
20 Şubat’ta gösteriler başlayınca, Fas Kralı
anayasayı değiştirerek bir nebze de olsa ülkeyi demokrasi yönünde daha ileriye
götürdü ve yetkilerinin bir kısmını devretti. Anayasa değişikliğinden evvel
seçimler yapılmasına rağmen, başbakan, adalet, içişleri ve dışişleri bakanları
Kral tarafından atanıyordu. Şimdi hepsi seçim ile gelecek. Ayrıca Amazigh de
Arapça’nın yanında resmi dil olarak kabul edildi. Fas, 25 Kasım’da genel seçime
gidiyor. Ülkede 36 siyasi parti var. Aralarında Kral’a yakın partilerin de
bulunduğu sekiz parti bir araya gelip G8 hareketini oluşturmuş. Diğer güçlü
siyasi akım da PJD. Tercümesi Adalet ve Kalkınma Partisi, amblemleri de lamba:)
PJD, İslami hassasiyetleri güçlü olan bir parti.
Tunus’ta Nahda (dini motiflere çok daha fazla sahip çıkan bir partidir)
partisinin seçimlerden zaferle çıkması gözleri Fas'ta PJD’nin üzerine çevirmiş.
Ülkede seçim barajı yüzde 6 ve nüfusun yaklaşık yarısının okuma yazmayı tam
olarak bilmediği tahmin ediliyor. Faslılar’ın en önemli beklentisi bu
seçimlerin yeni yüzleri siyaset sahnesine taşıması, eskilerin yerlerini
gençlere bırakması.
Ekonomide genç Kral, Fransa ile kurduğu sıcak ilişki
sayesinde ülkeye önemli miktarda Fransız yatırımcı çekti. Tanca şehri çok
önemli yatırımlara sahne oluyor; Kazablanka - Tanca arası hızlı tren, Renault
araba fabrikası, yeni Tanca limanı, Tanca teknokenti, Tanca endüstri bölgesi,
otoban ağı bunlardan sadece birkaçı… VI. Muhammed 11 yıldır tahtta ve ekonomik
anlamda birçok ilke imza atmış.
Fas ekonomisindeki ana sektör inşaat. Bunun yanı
sıra balıkçılık ve tarım da mühim.
Ülke çok zengin fosfat yataklarına sahip. Geçmişte
ülkenin kuzeyi İspanya, güneyi ise Fransa tarafından sömürgeleştirildiğinden
dolayı, ekonomide bu iki ülke hala söz sahibi. Ülkenin eğitim dili ise Arapça
ve Fransızca.
Yol kenarındaki muz serası
Fas'ın ABD ile de çok yakın ilişkileri var. ABD'yi
ilk tanıyan ülke Fas. ABD’nin ilk ve en uzun politik antlaşması da Fas ile
(1777) yapılmıştı.
‘BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI’ GERÇEK Mİ OLUYOR
Tanca şehrindeki ekonomik kalkınma hamlesi hakkında
bilgilendikten sonra aklıma ‘Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları / John Perkins’
isimli kitap geldi. Kitapta anlatılan olaylar gerçek mi bilmiyorum ama, Perkins
eserinde üçüncü dünya ülkelerine yapılan yatırımların mahsus çok büyük
tutulduğunu ve büyük borçlar altına girerek bu yatırımları gerçekleştiren
ülkelerin, gerekli nakit akışını sağlayamadığından dolayı Batılı ülkelere
borçlarını ödeyemediğini anlatıyor. Katlanan bu borç neticesinde de ülke borç
aldığı Batılı devletin her istediğine evet demek zorunda kalıyor.
Yanılıyor olabilirim, belki de geleceği tam okuyamıyorum
ama Kazablanka - Tanca hızlı tren projesi bende böyle bir hissiyat uyandırdı...
Mutlaka duymuşsunuzdur, Fransa'da TGV diye adlandırılan bu tren en popüler
ulaşım aracı. Eğer bana söylenen rakamlar doğru ise yaklaşık 2 milyar Euro’luk
bir maliyet ile aynı hat Kazablanka - Tanca arasına kurulacak. Proje
maliyetinin yaklaşık yarısı Fransız bankalarınca, dörtte biri de körfez
fonlarınca karşılanacak.
Umarım proje yatırım maliyetini karşılayacak nakit
akışını ve umulan ekonomik hareketliliği sağlar.
HAZIR GİYİM BASKISINDAN ANAOKULU BASKININA
27 Ekim Perşembe sabahı konferansımız açılış
konuşmaları ile başladı ve sunumlarla devam etti. Avrupalılar’ın da Kuzey
Afrikalılar’ın da sıkıntıları, tekstil ve hazır giyimde artan Asya baskısı.
Yaptığım açılış konuşmasında sorunun çözümünün birlikte hareket etmek olduğunu
anlattım ve hem hükümetlerin hem de firmaların alması gereken tedbirleri
açıkladım.
Daha sonra yanıma gelen Faslı bir işadamı çocuğunun
Türk okulunda eğitim gördüğünü anlattı. Öğle arasında beraberce okulu ziyaret
etmeye karar verdik. Nilüfer adlı okul Tanca merkezde, iki sene evvel açılmış.
Anaokulu, ilkokul ve ortaokuldan oluşan bir eğitim merkezi.
Yeni ahbabımızın ana sınıfında okuyan oğlu ve sınıf
arkadaşları bizim gelişimize pek sevindi, biz de orada bulunmaktan memnunduk.
Ancak suratından anladığım kadarı ile dersini böldüğümüz ve sınıfını karman
çorman ettiğimiz genç öğretmen hanım bu ziyaretten pek de memnun olmadı:)
FAS’TAKİ FENERBAHÇELİ
Ufaklıklara bağırmamaları, çığlık atmamaları,
yerlerine oturmaları için bayağı bir yalvardıktan sonra pes etti, kürsüye geçip
oturdu ve biz sınıftan ayrılana kadar da bir daha hiç konuşmadı.
Bize okulu gezdiren Türk müdür yardımcısı ile bahçeye çıktık. Gözüm beden eğitimi dersi yapan öğrencilere takıldı. Kendi
düğününde bile salona Fenerbahçe Marşı ile girecek kadar vefalı bir taraftar
olan danışmanım Eren Bey heyecanlı bir şekilde FB formalı bir çocuğu gösterdi:
- Bak başkan, üstünde Semih'in forması var.
Fenerbahçe’nin gücü Fas'ta bile hissediliyor!
Toplantıya dönmeden şehirde ve eski şehir merkezinde
hızlı bir yürüyüş yaptık. Dar sokakları, minicik dükkanları, çoğu geleneksel
kıyafetli sakinleri ile eski şehir hala o muazzam Endülüs medeniyetinin
izlerini taşıyor. Ayrıca 50’li yıllardaki ‘serbest şehir’ günlerinden kalma
bohem hayatın izlerini de, zaman zaman görmek mümkün.
BÜYÜK HEDİYELERİN ŞEHRİ
Konferansımız bir basın toplantısı ile neticelendi.
Gala yemeği de hala İtalya’nın mülkiyetinde olan ortası avlulu güzel bir binada
yapıldı. Binayı Kral kendine saray olarak yaptırmış. Daha sonra İtalyan
devletine hediye etmiş. İtalyanlar önce burayı lise olarak kullanmışlar, şimdi
de muhtelif sosyal aktiviteler için kiraya veriyorlar. Zaten bu topraklarda
böyle ağır hediye vermek bir gelenek anladığım kadarı ile. Koca Tanca şehri
bile zamanında çeyiz hediyesi olarak verilmiş!!! Hikaye şu: Şehir 1471'de
Portekizliler’in eline geçmiş. 1661'de İngiltere Kralı II. Charles ile evlenen
Portekiz Prensesi Catarina de Bragança, çeyiz olarak bu şehri kocasına vermiş.
Şehir 1684’de tekrar Fas’a geçmiş.
CUMA GÜNLERİ MUTLAKA KUSKUS YENİYOR
Yemek ki aslında ‘ziyafet’ demem lazım, geleneksel
Kuzey Afrika misafirperverliğinin en güzel örneklerinden biriydi. Kalabalık bir
Fas saz heyeti yemek boyunca geleneksel parçaları seslendirdi. Üç ana yemek
ayrı ayrı büyük tabaklar içinde sofralara servis edildi. Balık, et ve kuskus.
Kuskus geleneksel kuzey Afrika yemeği. Cuma günleri, namazdan sonra tüm ailenin
evde toplanıp kuskus yemesi adetleri arasında. Ana malzemesi ince bulgur olmak
üzere kuskusun değişik tipleri var. Etli, tavuklu veya sebzeli olabiliyor.
Tunus’da balıklısını da yeme fırsatım olmuştu.
İki günü yolda, bir günü de Tanca’da toplantı ve
kısa şehir turu ile geçen Fas gezimin notları bu şekilde.
Vakti ve imkanı olan herkese Fas’ı ziyaret
etmelerini tavsiye ederim. İş veya turizm için olsun, Faslılar’ın sıcakkanlığı,
misafirperverlikleri ve ülkenin güzellikleri her ziyaretçinin ülkesine mutlaka en
güzel hatıralarla dönmesini sağlayacaktır.
Ev sahibimiz Tanca oda başkanı Ömer Moro
Bitti
Gezi resimleri için; http://www.facebook.com/myalcintas.sayfa
Degerli yorumlariniz sayesinde Fas hk onemli bilgiler edindim.Ozellikle bir ekonomik tetikcinin itiraflariyla ortusen Fas ekonomisindeki hareketlerden cok ders alinmasi gerekir.Ulkeler urettikleri kadar zenginlikle yetinmelidir.Urettiginiz mal ve hizmetler katma degeri yuksek degilse size verilen gorev zengin devlet halklarina hizmetci rolu olur ki bu ise en onemli doviz geliri Turizm olarak goze carpar.Fas ilk gormek istedigim yerler listesine girdi.Calismalarinizda basarilar dilerim Sevgiler Suat SARI
YanıtlaSil