10 Kasım 2011 Perşembe

Benim Gözümden Fas II


FAS’TAKİ ADALET VE KALKINMA PARTİSİ: PJD

20 Şubat’ta gösteriler başlayınca, Fas Kralı anayasayı değiştirerek bir nebze de olsa ülkeyi demokrasi yönünde daha ileriye götürdü ve yetkilerinin bir kısmını devretti. Anayasa değişikliğinden evvel seçimler yapılmasına rağmen, başbakan, adalet, içişleri ve dışişleri bakanları Kral tarafından atanıyordu. Şimdi hepsi seçim ile gelecek. Ayrıca Amazigh de Arapça’nın yanında resmi dil olarak kabul edildi. Fas, 25 Kasım’da genel seçime gidiyor. Ülkede 36 siyasi parti var. Aralarında Kral’a yakın partilerin de bulunduğu sekiz parti bir araya gelip G8 hareketini oluşturmuş. Diğer güçlü siyasi akım da PJD. Tercümesi Adalet ve Kalkınma Partisi, amblemleri de lamba:)

PJD, İslami hassasiyetleri güçlü olan bir parti. Tunus’ta Nahda (dini motiflere çok daha fazla sahip çıkan bir partidir) partisinin seçimlerden zaferle çıkması gözleri Fas'ta PJD’nin üzerine çevirmiş. Ülkede seçim barajı yüzde 6 ve nüfusun yaklaşık yarısının okuma yazmayı tam olarak bilmediği tahmin ediliyor. Faslılar’ın en önemli beklentisi bu seçimlerin yeni yüzleri siyaset sahnesine taşıması, eskilerin yerlerini gençlere bırakması.

Tanca Limanı


Ekonomide genç Kral, Fransa ile kurduğu sıcak ilişki sayesinde ülkeye önemli miktarda Fransız yatırımcı çekti. Tanca şehri çok önemli yatırımlara sahne oluyor; Kazablanka - Tanca arası hızlı tren, Renault araba fabrikası, yeni Tanca limanı, Tanca teknokenti, Tanca endüstri bölgesi, otoban ağı bunlardan sadece birkaçı… VI. Muhammed 11 yıldır tahtta ve ekonomik anlamda birçok ilke imza atmış.

Fas ekonomisindeki ana sektör inşaat. Bunun yanı sıra balıkçılık ve tarım da mühim.
Ülke çok zengin fosfat yataklarına sahip. Geçmişte ülkenin kuzeyi İspanya, güneyi ise Fransa tarafından sömürgeleştirildiğinden dolayı, ekonomide bu iki ülke hala söz sahibi. Ülkenin eğitim dili ise Arapça ve Fransızca.

Yol kenarındaki muz serası


Fas'ın ABD ile de çok yakın ilişkileri var. ABD'yi ilk tanıyan ülke Fas. ABD’nin ilk ve en uzun politik antlaşması da Fas ile (1777) yapılmıştı.

‘BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI’ GERÇEK Mİ OLUYOR

Tanca şehrindeki ekonomik kalkınma hamlesi hakkında bilgilendikten sonra aklıma ‘Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları / John Perkins’ isimli kitap geldi. Kitapta anlatılan olaylar gerçek mi bilmiyorum ama, Perkins eserinde üçüncü dünya ülkelerine yapılan yatırımların mahsus çok büyük tutulduğunu ve büyük borçlar altına girerek bu yatırımları gerçekleştiren ülkelerin, gerekli nakit akışını sağlayamadığından dolayı Batılı ülkelere borçlarını ödeyemediğini anlatıyor. Katlanan bu borç neticesinde de ülke borç aldığı Batılı devletin her istediğine evet demek zorunda kalıyor.

Yanılıyor olabilirim, belki de geleceği tam okuyamıyorum ama Kazablanka - Tanca hızlı tren projesi bende böyle bir hissiyat uyandırdı... Mutlaka duymuşsunuzdur, Fransa'da TGV diye adlandırılan bu tren en popüler ulaşım aracı. Eğer bana söylenen rakamlar doğru ise yaklaşık 2 milyar Euro’luk bir maliyet ile aynı hat Kazablanka - Tanca arasına kurulacak. Proje maliyetinin yaklaşık yarısı Fransız bankalarınca, dörtte biri de körfez fonlarınca karşılanacak.

Umarım proje yatırım maliyetini karşılayacak nakit akışını ve umulan ekonomik hareketliliği sağlar.


HAZIR GİYİM BASKISINDAN ANAOKULU BASKININA
  
27 Ekim Perşembe sabahı konferansımız açılış konuşmaları ile başladı ve sunumlarla devam etti. Avrupalılar’ın da Kuzey Afrikalılar’ın da sıkıntıları, tekstil ve hazır giyimde artan Asya baskısı. Yaptığım açılış konuşmasında sorunun çözümünün birlikte hareket etmek olduğunu anlattım ve hem hükümetlerin hem de firmaların alması gereken tedbirleri açıkladım.

Daha sonra yanıma gelen Faslı bir işadamı çocuğunun Türk okulunda eğitim gördüğünü anlattı. Öğle arasında beraberce okulu ziyaret etmeye karar verdik. Nilüfer adlı okul Tanca merkezde, iki sene evvel açılmış. Anaokulu, ilkokul ve ortaokuldan oluşan bir eğitim merkezi.

Türk okulundaki anasınıfı


Yeni ahbabımızın ana sınıfında okuyan oğlu ve sınıf arkadaşları bizim gelişimize pek sevindi, biz de orada bulunmaktan memnunduk. Ancak suratından anladığım kadarı ile dersini böldüğümüz ve sınıfını karman çorman ettiğimiz genç öğretmen hanım bu ziyaretten pek de memnun olmadı:)

FAS’TAKİ FENERBAHÇELİ

Ufaklıklara bağırmamaları, çığlık atmamaları, yerlerine oturmaları için bayağı bir yalvardıktan sonra pes etti, kürsüye geçip oturdu ve biz sınıftan ayrılana kadar da bir daha hiç konuşmadı.

Bize okulu gezdiren Türk müdür yardımcısı ile bahçeye çıktık. Gözüm beden eğitimi dersi yapan öğrencilere takıldı. Kendi düğününde bile salona Fenerbahçe Marşı ile girecek kadar vefalı bir taraftar olan danışmanım Eren Bey heyecanlı bir şekilde FB formalı bir çocuğu gösterdi:

- Bak başkan, üstünde Semih'in forması var. Fenerbahçe’nin gücü Fas'ta bile hissediliyor!

Toplantıya dönmeden şehirde ve eski şehir merkezinde hızlı bir yürüyüş yaptık. Dar sokakları, minicik dükkanları, çoğu geleneksel kıyafetli sakinleri ile eski şehir hala o muazzam Endülüs medeniyetinin izlerini taşıyor. Ayrıca 50’li yıllardaki ‘serbest şehir’ günlerinden kalma bohem hayatın izlerini de, zaman zaman görmek mümkün.

 Tanca


BÜYÜK HEDİYELERİN ŞEHRİ

Konferansımız bir basın toplantısı ile neticelendi. Gala yemeği de hala İtalya’nın mülkiyetinde olan ortası avlulu güzel bir binada yapıldı. Binayı Kral kendine saray olarak yaptırmış. Daha sonra İtalyan devletine hediye etmiş. İtalyanlar önce burayı lise olarak kullanmışlar, şimdi de muhtelif sosyal aktiviteler için kiraya veriyorlar. Zaten bu topraklarda böyle ağır hediye vermek bir gelenek anladığım kadarı ile. Koca Tanca şehri bile zamanında çeyiz hediyesi olarak verilmiş!!! Hikaye şu: Şehir 1471'de Portekizliler’in eline geçmiş. 1661'de İngiltere Kralı II. Charles ile evlenen Portekiz Prensesi Catarina de Bragança, çeyiz olarak bu şehri kocasına vermiş. Şehir 1684’de tekrar Fas’a geçmiş.

CUMA GÜNLERİ MUTLAKA KUSKUS YENİYOR

Tavuklu Kuskus


Yemek ki aslında ‘ziyafet’ demem lazım, geleneksel Kuzey Afrika misafirperverliğinin en güzel örneklerinden biriydi. Kalabalık bir Fas saz heyeti yemek boyunca geleneksel parçaları seslendirdi. Üç ana yemek ayrı ayrı büyük tabaklar içinde sofralara servis edildi. Balık, et ve kuskus. Kuskus geleneksel kuzey Afrika yemeği. Cuma günleri, namazdan sonra tüm ailenin evde toplanıp kuskus yemesi adetleri arasında. Ana malzemesi ince bulgur olmak üzere kuskusun değişik tipleri var. Etli, tavuklu veya sebzeli olabiliyor. Tunus’da balıklısını da yeme fırsatım olmuştu.

İki günü yolda, bir günü de Tanca’da toplantı ve kısa şehir turu ile geçen Fas gezimin notları bu şekilde.

Vakti ve imkanı olan herkese Fas’ı ziyaret etmelerini tavsiye ederim. İş veya turizm için olsun, Faslılar’ın sıcakkanlığı, misafirperverlikleri ve ülkenin güzellikleri her ziyaretçinin ülkesine mutlaka en güzel hatıralarla dönmesini sağlayacaktır.

Ev sahibimiz Tanca oda başkanı Ömer Moro

Bitti
Gezi resimleri için; http://www.facebook.com/myalcintas.sayfa

1 yorum:

  1. Degerli yorumlariniz sayesinde Fas hk onemli bilgiler edindim.Ozellikle bir ekonomik tetikcinin itiraflariyla ortusen Fas ekonomisindeki hareketlerden cok ders alinmasi gerekir.Ulkeler urettikleri kadar zenginlikle yetinmelidir.Urettiginiz mal ve hizmetler katma degeri yuksek degilse size verilen gorev zengin devlet halklarina hizmetci rolu olur ki bu ise en onemli doviz geliri Turizm olarak goze carpar.Fas ilk gormek istedigim yerler listesine girdi.Calismalarinizda basarilar dilerim Sevgiler Suat SARI

    YanıtlaSil