Sn. Yazıcı tüm katılımcılara sertifikalarını bizzat verdi
Fuar açılışımız çok başarılı oldu.
Konuk bakan ve Sayın Yazıcı çok güzel birer konuşma yaptılar. İlk açılış
saatinden itibaren kalabalık bir ziyaretçi topluluğunu ağırladık. Folklor
ekibimiz her yerde olduğu gibi burada da çok ilgi çekti. Gıdacı
katılımcılarımızın önünde artık alıştığım kuyruklar oluştu. Sayın Yazıcı ile
tüm katılımcıları gezdik, sertifikalarını verdik ve fotoğraf çektirdik.
Konuştuğum herkes, istisnasız, memnun olduğunu belirtti ve teşekkür etti. Zaten
katılımcılarımızın çoğu daha evvel bizimle fuara gelen ve memnun olup diğer
ülke fuarlarına da bizimle katılan firmalar. Bu KOBİ’lerin İTO sayesinde
ihracatçı haline geldiklerini görmek, başarı hikayelerini dinlemek tüm
yorgunluğumu aldı götürdü.
PETRONAS:
İSLAMİ GEOMETRİ KONSEPTİNDE (!) ÇELİK YIĞINI
Sertifikaları dağıttıktan sonra,
halen dünyanın en büyük ikiz kuleleri unvanını taşıyan Petronas kulelerini
ziyaret ettik. Petronas, Malezya’nın milli petrol şirketi. 1999 yılında açılışı
yapılan ve 452 metre
yüksekliğindeki 86 katlı bu ikiz kuleler Malezya’nın sembolü durumuna gelmiş.
İlk yapıldığı yıllarda dünyanın en uzun gökdeleni unvanını taşıyan bu yapı bu
günlerde Dubai’deki Burj Khalifa (828 metre ) gibi gökdelenlerin yanında küçük
kalıyor. Bizi gezdiren görevli, binanın İslami geometri konseptine uygun
şekilde Arjantinli mimar Cesar Pelli tarafından tasarlandığını ve 1.2 milyar
dolara mal olduğunu anlattı. Bu dev çelik yığının neresinde hangi geometri
konsepti uygulandığını hiç anlamamakla beraber, rehberimize ayıp olmasın diye
sesimi çıkartmadım.
Petronas'tan bir detay
MALEZYA’NIN
ATATÜRK’Ü MAHATHİR
Bu ikiz kuleler de, modern
Malezya’daki birçok önemli eser gibi, efsanevi başbakan Tun Mahathir
Muhammed’in projesi. Mahathir için ‘neredeyse Malezya’nın Atatürk’ü’ dersek
fazla abartmış olmayız. Çok genç bir ülke olan Malezya İngilizler’den
bağımsızlığını 1957 yılında kazanmış. Mahathir Muhammed 1981-2003 yılları
arasında başbakanlık yapmış. Modern Malezya’da onun imzası var. Belki
hatırlarsınız, 1997 yılında Asya-Pasifik krizi esnasında Mahathir IMF’ye meydan
okumuş ve bir anda dünyanın gündemine oturmuştu. IMF işbirliğini reddeden
Mahathir, ülkesini krizden çıkartmak için bir dizi hamle başlatmış. İşte
Petronas ikiz kuleleri, Putrajaya ve Cyberjaya şehirleri, Proton arabaları hep
bu devirde üretilen projeler. Mahathir halen ülkesinde çok sevilen ve emekli
olmasına rağmen siyasette büyük ağırlığı olan bir lider. Kendisi ile beraber
olduğum süre zarfında bunu net olarak görme fırsatım oldu.
Petronas ziyaretinden sonra öğle
yemeğini Türk-Malezya İş Konseyi Başkanı Mirzan Mahathir’in davetlisi olarak
yedik. Muhammed Mahatir’in oğlu olan Mirzan Bey tam bir Türk dostu. Kendisine babası
ile tanışmayı çok arzu ettiğimizi söylediğimizden, ayarlama yapıldı ve Tun Mahathir
Muhammed de bizi kırmayarak yemeğe katıldı.
ENCİK,
DATO, TANSİRİ VE TUN
Malezya’da çeşitli unvanlar var.
Bay yerine ‘Encik’ kelimesini kullanıyorlar. Sultan (eyalet lideri) tarafından
verilen ‘Dato’ unvanı Batı’daki ‘Lord’a eşdeğer. ‘Dato’dan daha üst unvan ‘Tansiri’.
En üst unvan olan ‘Tun’ sadece çok özel kişilere Kral (tüm Malezya’nın lideri)
tarafından veriliyor. Mahathir Muhammed de bu unvana sahip olduğundan kendisine
sadece ‘Tun’ diyerek hitap edilebiliyor. Bu unvanlar yabancılara da
verilebiliyormuş. Eğer yanılmıyorsam biz Türklerden İslam Konferansı Teşkilatı
Başkanı Ekmeleddin İhsanoğlu’na ‘Tansiri’ unvanı verilmişti.
Tun, devamlı gülümseyen, sakin ve
yavaş yavaş konuşan bir lider. 1925 doğumlu bu adam şimdiye kadar üç kalp
ameliyatı geçirmiş ama son derece sağlıklı ve neşeli duruyor. Yemek boyunca
kendisi ile uzun uzun konuşma fırsatı buldum. Yanımda oturan bu ufak tefek,
mütevazı insanın modern Malezya’nın kurucusu, demir yumruklu efsanevi bir lider
olduğuna inanmak çok zor. Kendisinin ne kadar sevildiğini fuarı ziyaretimiz
esnasında fark ettim. Sabahleyin fuarı Malezya Endüstri ve Ticaret Bakanı
Mustafa Muhammed ile gezmiştim. Malezyalılar kendisine saygı ve alaka
gösterdiler. Ama Tun ile gezerken durum bambaşka oldu. Herkes kendisi ile el
sıkışmak, fotoğraf çektirmek için birbiriyle yarıştı. İnsanların gözündeki
sevgiyi görmeliydiniz…
Tun Mahathir ve Sn. Yazıcı ziyaret esnasında
Hatta bu gezme esnasında sakallı
bir adam omuzuma dokundu; “Yanındaki adam Mahathir Muhammed mi?” diye sordu.
Ben “Evet” yanıtını verince; “Pakistan’dan geldim, Malezya ile iş yapıyorum.
İlanları görünce fuarı gezmeye geldim. Senelerdir Malezya’ya gelirim ilk defa
Mahathir’i görüyorum. Lütfen müsaade edin kendisi ile bir fotoğraf çektireyim,
bu benim için çok önemli bir an” dedi. Mahathir’i sırf Malezya’da değil tüm
dünyada bu kadar popüler kılan, zaman zaman Batı dünyasını da karşısına alarak,
fakir toplumların hakkını savunan özgürlükçü ve bağımsız duruşu oldu.
EKONOMİYE
ÇİN YÖNETİME MALAY ASILLILAR
Malezya, Portekizlilerin, sonra
Hollandalıların en son da İngilizlerin sömürgesi olmuş, bağımsızlığına ancak
1957 de kavuşabilmiş 13 eyaletten oluşan bir devlet. Malezya’da uzun yıllar
devam etmiş olan İngiliz hakimiyetinin izlerini hala görmek mümkün; mesela
araçların direksiyonları sağda ve her yerde İngilizce konuşuluyor. Her eyaletin
sultanı sırayla beş yılda bir Malezya kralı olmakta. Sultanlar aynı zamanda da
dini lider. İngiltere’de olduğu gibi kralın yetkileri sembolik, yürütmenin asıl
başı başbakan ve bakanlar kurulu. Halkın yüzde 65’i Malay, yüzde 25’i Çin ve
yüzde 10’u da Hint asıllı. Ekonomi Çin asıllıların, devlet yönetimi ise
Malaylar’ın elinde. Çinliler ve Hintliler İngilizler zamanında ülkeye getirildiklerinden,
Malaylar kendilerini ülkenin asıl sahipleri olarak görüyor. Anayasada Malaylar
lehine hükümler var ve birçok hak kanunla sadece Malaylara verilmiş. Ticaret
ataşemizin anlattığına göre mesela bakanlıkların toplandığı Putrajaya’da Malay
olmayanların mülk edinmeleri yasakmış. Bu gibi ayrımcılıklar da haliyle ülkede
sosyal gerginliklere yol açıyor.
1
HAREKETİ KANUN KARŞISINDA BİRLEŞTİRMİYOR
Kuala Lumpur’da duvarlarda afişler
gördüm; içinde Malezya bayrağı olan kocaman ‘1’. Gene aynı şekilde birçok Malezyalı’da
da 1 yazan rozetler vardı. Başbakan bir hareket başlatmış; dini, dili ve ırkı
ne olursa olsun tüm Malezya birlik olsun. Bu hareketi destekleyen rozetleri ve
afişleri her yerde görmek mümkün. Tabii kanun karşısında eşit olmayan insanlar
nasıl bir ve beraber olabilirler, ayrı konu.
Başbakanlık, Putrajaya
POLİTİKADA
BELDEN AŞAĞI VURMAK SERBEST
Açıkça söylenmemekle beraber
ziyaretim boyunca hissettiğim, Malezya’daki iktidar/muhalefet ilişkisi çok
gergin. İktidardaki Ulusal Cephe koalisyonu 17 partiden oluşuyor. Karşı politik
görüşe kimse hayat hakkı vermek istemiyor. Muhalif olmak, hasım olmak manasına
geliyor. Bu yüzden politik mücadele çok sert geçiyor ve belden aşağı vuruşlar
normal karşılanıyor.
Türkiye’de de sosyal barış
anlamında problemlerimiz var. Mahathir’e etnik anlamda parçalı bir ülkeyi
yönetmenin nasıl olduğunu sordum; “Her istediğini alamazsın, bir miktar da
vereceksin” dedi. “Eğer kavga edersen hiçbir şey alamazsın, eğer beraber
çalışır ve paylaşırsan ülke ekonomisi büyür ve herkesin zenginliği artar.”
Devam edecek...
Fotoğraflar için; http://www.facebook.com/myalcintas.sayfa
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder