Yemekten çıktığımızda yağmur
başlamıştı. Burada iki mevsim var; yağmur mevsimi ve kuru mevsim. Bizim
ziyaretimiz yağmur mevsimine denk geldiğinden, her ikindi vakti yağmura
yakalandık. Yağmur ılık, nispeten kısa (bir saat kadar) ama çok şiddetli. Duş
alırken nasıl ıslanıyorsanız, yağmur zamanı dışarı çıkarsanız aynı şekilde
ıslanırsınız. Bizim memleketin yağmurları bardaktan boşalırcasına ise, buranın
yağmurları da kovadan boşalırcasına. Kuala Lumpur Belediyesi’nin en önemli
görevi, şehrin ormanın içinde kaybolmaması için düzenli olarak ağaçları
budamak, otları kesmek.
SUPRAMANİAM
TAPINAĞINA 272 BASAMAK
Tun Mahathir bizimle birlikte fuardaki
tüm stantları tek tek gezdi, herkes ile ilgilendi. Kendisini yolcu ettiğimizde
vakit akşamüzeriydi. Yağmur dinmiş, hava nispeten serin. Hava kararmadan
evvelki birkaç saati Batu Mağaraları’nı ve oradaki Hindu tapınağını ziyaret
ederek değerlendirmeye karar verdik. 18. yüzyılda inşa edilen Supramaniam
tapınağı Hinduların en önemli dini merkezlerinden biri. 272 basamaklı bir
merdivenden çıkılıp kayalar içindeki mağaradaki tapınağa ulaşılıyor.
Merdivenlerin hemen başında ziyaretçileri 150 metre yüksekliğinde, dünyanın
en büyük Buda heykellerinden biri karşılıyor.
Supramaniam Hindu Tapınağı
Büyükelçimiz tapınağı daha evvel ziyaret
ettiğini belirtip bizleri merdivenin başında, aşağıda beklemek istediğini
söyledi. Biz Sayın Yazıcı ile tapınağa tırmandık. İkindi üzeri olmasına rağmen,
o boğucu havada 272 basamağı tırmanıp daha sonra da aşağı inince terden
sırılsıklam kalmıştım.
Ziyaret esnasında rehberimizin
anlattıkları ise beni hayrete düşürdü. Şubat ayında kutlanan Hindu
festivalinde, inananlar bu tapınağı ziyaret edermiş. Yaklaşık 6 milyon insanın
katıldığı bu festivalde, 40 günlük bir orucun ardından Hindu rahipler başlarında
süt taşıyarak veya etlerine taktıkları çengellere ağırlık bağlayarak bu
merdivenleri çıkar ve tapınakta ayin yaparlarmış.
İBADET
YERİ PİS OLUR MU!
Merdivenleri çıkıp da mağaraya
girince gördüklerim beni fazla şaşırtmadı. Mağara ve ortasına kurulmuş basit
tahta tapınak hakikaten pisti. Canlı renklere boyanmış tahta heykellerin önünde
belden yukarısı çıplak, yüzleri boyalı Hindu rahipler bizleri kayıtsız gözlerle
süzdüler. Davranışlarından meraklı turistlere alışık oldukları belliydi. Dini
bir mekanın nasıl pis bırakıldığını anlamakta zorlanıyorum. Bizim temizlik
anlayışımızla bu insanların temizlik anlayışı kesinlikle aynı değil… Sarı,
Hindularda kutsal renk. Bu yüzden tapınağa gelirken sarı giymeye özen
gösteriyorlar. Ayrıca Hindu kadınlar saçlarına yasemin çiçeği takıyorlar ve
alınlarına, tam iki kaşlarının ortasına, bir nokta konduruyorlar. Nokta kırmızı
ise kadın bekar, siyah ise evli demekmiş.
Mağaranın İçindeki Tapınak
KİŞİ
BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR 14 BİN DOLAR
Ertesi gün Sayın Yazıcı ile beraber
Putrajaya’ya, Maliye Bakanını ziyarete gittik. Putrajaya, Kuala Lumpur’a 20
dakika mesafede (45 km .). Tüm bakanlıkları ve ilgili devlet dairelerini buraya toplamışlar. Sıfırdan inşa
edilen bir yerleşim birimi olduğundan, geniş yolları, modern binaları,
ortasındaki suni gölü ile gerçekten etkileyici bir yer. Fakat evler,
restoranlar, alışveriş merkezleri gibi canlılık sağlayan yapılar pek fazla
olmadığından yolları bomboş. 1997’de başlayan inşaat 2002 gibi tamamlanmış ve o
tarihten sonra devlet daireleri taşınmaya başlamış. Büyükelçimizin dediğine
göre, sefaretlerin de taşınması için her ülkeye arsa verilmiş ama haklı olarak
kimse Kuala Lumpur’dan taşınmak istemiyormuş.
Putrajaya
Kuala Lumpur – Putrajaya arası
palmiye ormanları ile dolu. Palmiye, Malezya’ya 1910’da İngilizler tarafından
getirilmiş. Şu anda Endonezya’dan sonra Malezya dünyanın en büyük palmiye yağı
üreticisi. Malezya’da kişi başına düşen milli gelir 14 bin dolar civarında.
Orta teknoloji ürünlerin iyi bir üreticisi olan Malezya, yarı iletkenler,
elektrikli aletler, güneş panelleri gibi ürünlerde dünyanın sayılı
ihracatçıları arasında.
MALEZYALILAR
İLE KONUŞURKEN DİKKAT
Malezyalılar bize göre ufak tefek,
sabırlı ve devamlı gülümseyen insanlar. Süt ürünlerini marketlerde pek fazla
göremedim. Çok fazla et de yemiyorlar. Bu yüzden ırk olarak pek yapılı
değiller. Kültürleri icabı kolay kolay “Hayır” diyemiyorlar. Bu yüzden
Malezyalılarla çalışırken dikkatli olmak lazım. Bir işi yapmaları için mutlaka
“Evet” demeleri lazım. Suskunluk veya konuyu değiştirme çoğu zaman “Hayır”ın
yerine geçiyor.
Mütevazılıkları değişik şekillerde
yansıyor. Size, bana çok tuhaf gelen bir şey söyleyeyim: Tüm devlet
görevlilerinin yakasında, bakanlar dahil, ön isimlerinin yazılı olduğu bir
kokart var. Bu mesela, Ali Babacan’ın yakasında ‘Ali’ yazan, veya Ahmet
Davutoğlu’nun yakasında ‘AHMET’ yazan bir kokartla dolaşması demek.
Başbakanları ile karşılaşmadığımdan, onun da yakasında ismi yazıyor mu,
bilmiyorum.
Maliye Bakanı ile...
Malezya ve Türk firmaları arasında
güzel ortaklıklar var. Bildiğiniz gibi Sabiha Gökçen Havaalanı’nın ortakları arasında
Malezyalı bir şirket de var. Ayrıca Acıbadem gurubu hisselerinin bir kısmını
Malezyalılara sattı ve Malezyalıların uluslararası sağlık şirketine ortak oldu.
Bunlar güzel gelişmeler ve umarım sayıları da artar.
PELERİNLİ
TURİSTLER PEK EĞLENCELİ
Putrajaya’daki camiyi de ziyaret
ettik. Camiyi ziyaret eden kadın turistlere görevliler kollarını ve başlarını
örtmeleri için pelerin veriyorlardı. Müslüman turiste mavi pelerin, diğerlerine
pembe pelerin. Caminin içinde gezinen pembeli mavili turistlerin beni çok
eğlendirdiğini itiraf etmeliyim :)
Büyük Cami, Putrajaya
İSLAM
SANATLARI MÜZESİ’Nİ MUTLAKA GÖRÜN
Malezya’dan ayrılmadan bulduğum
kısa bir vakitte İslam Sanatları Müzesi’ni http://www.iamm.org.my/i_ex/ ziyaret
ettim. 1998’de gene Mahathir tarafından kurulan bu müze şimdi özel bir
girişimci tarafından işletiliyor. 7 binden fazla eserin sergilendiği müzede en
çok ilgimi çeken, zengin kütüphanesi (İslami sanatlar üzerine hiçbir yerde
bulamayacağınız kitaplar var) ve dünyadaki birçok caminin maketinin
sergilendiği salon oldu. Buranın, yolu Malezya’ya düşen her sanat meraklısının
kaçırmaması gereken bir müze olduğunu düşünüyorum.
İslam Sanatları Müzesi
Bu kısa ama yoğun ziyaretten sonra
sabah erken bir saatte Singapur’a doğru yola çıktık. Malezya belki mesafe olarak
uzak, ama yaşam tarzı olarak bize yakın bir ülke. Türkiye – Malezya
ilişkilerinin gelişmesinin her iki ülkenin de menfaatine olduğunu düşünüyorum.
Uzakdoğu’ya iş veya turizm amaçlı gitmeyi düşünen herkese de Malezya’yı kısa da
olsa ziyaret etmesini tavsiye ederim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder